var olmak

üşeniyorum öyleyse yarın demektir.

düşünüyorum öyleyse varım diyen filozofa inat bence dünyaya bıraktığın izle alakalı varolmak. düşünsene, seni en son hatırlayan kişi de öldüğünde hiç varolmamış olacaksın. tüyler ürpertici.

sadece nefes almak değil,hayatta bıraktığın eserdir de ayrıca varolmak.

mutlak yok oluşla noktalanacağı bilinen garip olgu.yok olacağının bilincinde olarak yaşamak inanılmaz saçma geliyor bazen. hemde arada yaşanılan iyi şeylere rağmen.

bazı şeyleri kendime itiraf edemiyor oluşum aslında en büyük itirafıdır ömrümün. kaç yaşına geldim kalbimin bazı akşamlar neden bu kadar hızlı attığını bilmiyorum. gün geçtikçe ellerimin neden daha fazla titremeye başladığını ve neden karanlık sokaklarda yürümeyi sevmeye başladığımı bilmiyorum. neşet ertaş'ı neden bu kadar sevdiğimi, korkmamayı korkarken, kendine acımamayı acıyarak ve kendimi kanatarak nasıl öğrendiğimi, esasen kim olduğumu bilmiyorum ben. sabahlara neden güzel uyanamadığımı ve geceleri neden huzurla gözümü kapatamadığımı bilmiyorum. hayvanları neden bu kadar sevdiğimi, insanlardan neden bu kadar kaçtığımı, onlardan kaçmak için koşmaktan neden hiç yorulmadığımı, insanlara aşık olmanın beni neden ittiğini ve insanlara neden kendimi hiçbir zaman açamadığımı,insanları dinliyo gibi yapmaktan neden kurtulamadığımı, gözüm dolduğunda o yaşın gözümden akmasına neden hiçbir zaman izin vermediğimi bilmiyorum. bilinmezlik çemberiyle kuşatılmış bir hapis gibi ömrüm. azalarak tükenirken ben, bu dünyada neden var olduğumu bilmediğim halde "ben de varım!" duruşundan neden vazgeçemediğimi bilmiyorum. kimselere açamadığım içimin içinde kelimelere sığdıramadığım birçok bilinmezliğin sancısıyla kayboluyorum. kâinata alışamamış olmak mı benimki yoksa hiç var olmaya erişememiş olmak mı bilmiyorum.

ya da olamamak.

insana edilmiş en ağır hakaret ve en büyük küfürdür. hele bir de türkiye gibi bir ülkede dünyaya getirilmiş ve bir ömür burada çırpınıp duracaksanız, vay halinize. siz kendi varlığınızla yüzleşirken birileri hep ahmaklık peşindedir. çalma, çırpma ve adam kayırma derdinde. bu durumsa maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidi'nin bodrumda katından tepedekini gerçekleştirmeye çalışmanıza neden olur. şu acıya bakar mısınız? (bkz: abraham maslow)

binlerce yazar, filozof ve düşünce insanı hakkında ahkam kesti de tek biri şu kadar net ve dürüst olmadı. ahah